Aceser Su Armatürleri Stoklarımızda
Sönmezler yapı, ürün stoklarına ‘ACESER SU ARMATÜRLERİ’ zengin ürün yelpazesini eklemiştir. Birbirinden şık tasarım ve kalitesi ile en çok tercih edilen Aceser Su Armatürleri yapılarınızda ve ofislerinizde kullanabilirsiniz.
Armatür nedir ?
Musluk, herhangi bir sıvı tesisatında boruların bitiş noktasında ya da sıvıyı muhafaza eden tankın/deponun çıkış noktasında, kontrollü olarak akışı sağlayan armatürlerin genel adı. Ev muslukları genelde krom kaplı iken, bira fıçısı muslukları ahşaptan yapılabilmektedir. Musluklar, sanayide, evde, laboratuvarda yaşamın hemen her yerinde kullanılmaktadır. Kimi zaman gaz musluklarına da rastlanılmaktadır.
Evde genelde Banyo, tuvalet, mutfak gibi ıslak hacimlerde bulunurlar. Banyo bataryası, Eviye bataryası, Lavabo bataryası gibi musluk türleri vardır.
Musluk kelimesi halk arasında tek musluk başına sahip türleri için kullanılır fakat bu yanlış bir kullanım biçimidir. Tek musluk başlı musluklar uzunmusluk, kısa musluk ve çamaşır musluğu olarak 3’e ayrılır. Bahçe musluğu gibi türleri de vardır. Bunun yanında “taharat musluğu” denen ara musluklarlar vardır. Genellikle tuvalette kullanıldığından dolayı halk arasında yanlış bir kelime ile beraber kullanılır. Taharat kelimesi de zaten Arapca “tahir” yani “temiz” anlamına gelmektedir. Sadece “temizlenmek” için değil, armatürlerin temiz su sistemine bağlamadan önce ara bir katman olarak kullanılır.
Birden fazla musluk başı içeren musluk çeşitlerine batarya ya da armatür denir
Türkiye’de Musluk ve Bataryanın Tarihçesi
Anadolu Selçuklularının Anadolu’da yaptırdıkları çeşme, hamam, şadırvan gibi su kullanım tesislerine kaynaklardan su getirildiği bilinmektedir. Bu tesislerde, özellikle çeşmelerde su doğrudan yalağa dökülmeden önce bazen bir taş oluktan veya ağaçtan oyulmuş bir çörtenden, bazen de madeni bir borudan yalağa akardı. Musluğun öncüsü olarak kabul edilen ve çeşmelerde suyun aktığı yerlere takılan bu madeni borulara daha sonraları “lüle” adı verilmiştir. Osmanlı çeşme mimarisinde çok kullanılan ve aynı zamanda bir “su ölçme birimi” olan lüle, Selçuklular zamanında da kullanılmıştır. Anadolu Selçukluları’ndan günümüze kadar gelebilen çeşme yok denecek kadar azdır ve bu çeşmelerden lülesi orijinal olanların sayısı enderdir. Topkapı Sarayı’nda günümüze kadar gelebilen tarihi lüle ve musluklar arasında en eski olanı “Hırka-i Saadet Dairesi”nin Revan ve Bağdat Köşklerine bakan ve “Arzhane” denilen cephesindeki bronz lülesidir. Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında Osmanlı sanatının son devrine ait olan yeni klasik üslupta geliştirilmiş motifli muslukların ve çift musluk şeklinde olan bataryaların üretimine devam edilmiştir. 1950’li yıllardan itibaren atölyelere elektriğin girmeye başlaması ile yeni teknikler geliştirilmiştir. Bu yıllarda musluk gövdesinde sızdırmazlık için cam suyu kullanılıyor, dökümden kaynaklanan hatalar lehim ile dolduruluyordu. Ürünün temizliği açısından musluklara tesviye ve polisaj işlemleri uygulanmaya ve krom kaplanmaya başlanmıştır. Musluk üretimi sanayinin başlaması ile ithal ürünlere ihtiyaç duyulmayacak kalite ve miktarda üretim gerçekleştirilmiştir. 1980’li yılların başında iki el ile sıcak-soğuk suyun karışımını sağlayan bataryaların yanı sıra tek el hareketi ile sıcak-soğuk suyun karışımının ve musluğun açılıp kapatılmasını sağlayan küresel ve seramik diskli salmastra gruplu mix seriler devreye girmiştir.